Güncel

(Güncellendi) HDK Genel Kurulu’nda faşizme karşı birleşik mücadele vurgusu

HDK'nin 11'inci Olağan Genel Kurulu bugün toplandı. İki Eşsözcünün de görevlerini yeni belirlenen Esengül Demir ile Cengiz Çiçek'e devrederken, yapılan konuşmalarda faşizme karşı birleşik mücadele vurgusu yapıldı.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), içinde Partizan’ın olduğu bileşenleri ile 11’inci Olağan Genel Kurulu için  İstanbul Avcılar’da topladı.

Kongrenin yapıldığı salona, “Her yerde hep beraber direnelim, örgütlenelim, meclisleşelim yeni yaşam kazanacak”, “Pandemiler yeni yaşama çağırıyor”, “Belediyelerden üniversitelere kayyumla gelen direnişle gidecek”, “Çek tuğlayı erkek devlet yıkılsın, çek tuğlayı mafya devlet yıkılsın”, “Tecrit insanlık suçudur, barış tecrit edilemez”, “Halkların Kongresi engellenemez Halkların Partisi kapatılamaz” ve Kürtçe ve Türkçe’nin de aralarında bulunduğu 11 dilde “Hoş geldiniz” yazılı pankartlar asıldı.

Kurula, HDK Eşsözcüleri İdil Uğurlu ve Sedat Şenoğlu, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Barış Atay, HDK eski Eşsözcüsü Onur Hamzaoğlu, HDP milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Alican Önlü, Musa Piroğlu ve Ali Kenanoğlu da katıldı.

Saygı duruşu ile başlayan kurulda sık sık “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganı atıldı.

 

HDK 11. Kongresi’ni yönetmek üzere oluşturulan divanda yer alan HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, yaşam alanları yok edilen, emeği örgütsüz hale getirilen, emeğine el konulan, inançları ve düşünceleri yok sayılan milyonlara zulüm yaşatanın AKP faşizmi olduğunu söyledi. AKP iktidarı öncesinde de faşizmin baskı ve zulmü olduğunu kaydeden Koçyiğit, AKP iktidarı döneminde bunların derinleştiğini söyledi. Koçyiğit şunları söyledi: “HDK fikriyatının gerçekleşmesi bugün bu kongrede çok daha ileri bir noktaya gidebilir. Yeni yaşam paradigmamız tüm halklara gösterilecektir. Faşizmi yıkacak, yeni yaşamı inşa edeceğiz. Kurtuluş bizlerin olacak.”

Ardından açılış konuşmasını yapan HDK Eşsözcüsü İdil Uğurlu, üçüncü paylaşım sürecini iktidarın yapısal krizini aşmak ve gücünü dizayn etmek için planlı bir şekilde gerçekleştirdiklerini söyledi, “Bunu çetelerle, yerel işbirlikçileriyle yapıyorlar. Yeniden bizlerin önüne haritalar koyanlara karşı başta Kürt halkı olmak üzere tüm halklar özgürlük mücadelesi veriyor” dedi.

Kadınlardan, gençlerden, yoksullardan ve tüm ezilenlerden aldıkları güçle yeni yaşamı kurma kararlılığında olduklarını dile getiren Uğurlu, “HDK bu kararlaşmanın, birlikte yol yürümenin umut edildiği bir platformdur. Geçmişten aldığımız güçle birbirimize öğreterek yol yürüyoruz. HDK önümüzü açan, yeni yaşamı inşa edecek 3’üncü yoldur. Güney Kürdistan’a saldırılar düzenleyen, içte de daha çok düşmanlaştırıcı davranan, tüm halklara savaş açmış iktidarla karşı karşıyayız” diye konuştu.

Karadeniz’de yaşam alanlarını savunan köylüler, İstanbul Sözleşmesi’nin feshine ilişkin direnen kadınlar ve LGBTİ+’ların mücadelesine değinen Uğurlu, “LGBTİ+lar, tüm düşmanlaştırmalara rağmen haykırdılar. Tecavüze uğrayan, katledilen kadınların hesabı sokaklarda soruldu” dedi. Hapishanelerde tutulan başta kadınlar olmak üzere tüm tutsalar özgürleşene kadar mücadele edeceklerini söyledi. Uğurlu şöyle konuştu: “Kapitalist moderniteye karşı tüm ezilenler olarak yeni yaşamı kurma gücümüz var. Dostlarımızla yeni yaşamı inşa etme gücümüz ve kararlılığımız var.”

HDK Eşsözcüsü Sedat Şenoğlu da HDK’yi HDK yapan felsefenin tüm dünyayı kapsadığını belirterek, zulüm düzeni karşısında insan onuruna yakışır bir dünya için emek verdiklerini söyledi. HDK’nin gündemine aldığı her sorunun çözüm araçlarının aynı olduğunu ifade eden Şenoğlu, “Emperyalizmin sömürüsü altında ezilenlerin amacı tektir. HDK, halklar için yıkım anlamına gelen, yaşamı yok eden kapitalist programa ve onun anlayışına karşı insanlığın yüzyıllardır verdiği mücadeleyi gerçek kılmak istiyor. Bu dünyayı kasıp kavuran çelişkiler çeşitleniyor. İnsanlığın tüm sınıfları, halkları şimdiye müdahale edemezlerse, kendi hayatlarını ellerine alan bir birliktelik sağlamazlarsa insanlık yok oluşa gidecektir. Görevimiz budur” dedi.

TİP Milletvekili Barış Atay’ın ardından HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar söz aldı.

HDP Eş Genel Başkanı Sancar, kritik bir dönemden geçildiği tespitinde bulundu, “Ya hep birlikte bu düzeni durduracağız, değiştireceğiz ya da savaş aygıtı kendini yenileyerek yoluna başka yöntemlerle devam edecek ve halkların özgürlüğünü, barış umudunu ve demokrasi isteğini bastırabileceği on yılları yaşamak zorunda kalacağız” dedi.

2015’te ilan edilen özel savaş konseptini hatırlatan Sancar, buradan güçlü bir toplumsal mücadele ile çıkılabileceğini söyledi. AKP’nin 7 Haziran’da aldığı ağır yenilginin acısını hiç unutmadığını kaydeden Sancar, sürdürülen savaş politikalarına değindi,

“Bu iktidar Kürt sorununda savaş anlayışını, topyekun savaş politikalarını devreye soktuğunda bunun sadece militarist yöntemlerle gerçekleştirilmek istendiğini sanmayalım. Hayır, her türlü askeri aracı kullanıyorlar. Her türlü yöntemi devreye sokuyorlar. Rojava’da, Kuzey Batı Suriye’de yaptıkları ortada. Suriye’nin diğer bölgelerinde çetelerle kurdukları ilişki ortada ve Güney’e sürekli yaygınlaştırılarak yürüttükleri operasyonlar ortada. Bunlar hepsi aynı anlayışın farklı yansımaları ve yöntemleridir” diye konuştu.

İktidar bloğundaki iç kapışmanın en önemli nedeninin HDK, HDP ve tüm demokrasi güçlerinin yürüttüğü ortak mücadeledeki kararlılık olduğuna vurgu yapan HDP Eş Genel Başkanı Sancar,

“Özel savaşı finanse etmek için kurulan gayrı meşru yolların yarattığı büyük kirli ekonomi çok büyük ve çok devasa ölçeklere varmış. Birbirlerini yok etme mücadelesine dönüşecek kadar büyüktür. Bu kirli ekonomide herkesin diğerinin kendisini satabileceği korkusu da aynı zamanda büyür. Çünkü kendini kurtarma kaygısı artık saklanamayacak biçimde ortaya çıkar. Bunu sağlayan şey mücadeledeki kararlılıktır. Eğer bizler bu baskılara boyun eğseydik, bu baskılar karşısında geri adım atsaydık, zayıflasaydık, çözülseydik şimdi ortaya çıkan bu ifşaatlar, itiraflar ve ikrarlar olmayacaktı” diye belirtti.

Sancar, bu düzeni değiştirmenin yolunun ortak mücadele olduğunu söyledi, mahalle, semt meclisleri, temsilcilikler kurularak örgütlenmeye ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti.

Mithat Sancar, önümüzdeki dönem hayati zeminlerimizden en önemlisinin HDK olduğuna vurgu yaparak, HDP hakkındaki kapatma davasına değindi ve şöyle konuştu: “HDP’nin geleceğini savunacak asıl güç halkların ortak iradesi ve güçlü sahipleniştir. Tıpkı bu yılki Newroz’da olduğu gibi. Tıpkı 8 Mart etkinliklerinde olduğu gibi. Bu irade, bu güç, bu coşku, bu kararlılık büyüyerek devam ederse HDP’yi kapatmaya hiç kimsenin gücü yetmez. Boşuna demiyoruz; HDP halktır, HDP halkla var olabilir. Bizim var olabileceğimiz bir alan ve başka bir kaynak yok.”

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Çiçek Otlu, devletin mafyalaştığını belirterek, “Devrimcileri nasıl katlettiklerini görüyoruz. O nedenle bu faşist rejimden sorulacak hesabımız var. Tüm alanlarda tüm kesimler direniyor. Birleşerek yıkacağız ve bunu göstereceğiz” dedi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü İbrahim Akın, Doğu Güneydoğu Dernekleri Federasyonu (DGDF) Başkanı Abdülhakim Daş, 78’liler Girişimi’nden Remzi Kozakçı ve Demokratik Alevi Derneği (DAD) Bülent Felekoğlu, HDK LGBTİ+ Meclisi adına Yıldız İdil Şen ile Rejada konuşma yaptı. HDK’nin eski Eşsözcüsü Ertuğrul Kürkçü’nün de mesajı okunduğu HDK kongresi konuşmaların ardından basına kapalı devam ediyor.

(MA)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu