İstanbul: Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, Emine Erdoğan’ın ricasıyla imara açıldığını söylediği Kısırkaya’da, 720 hektarlık alana 20 bin köpek kapasiteli devasa bir hayvan “bakımevi” yapılmasına karşı yaşam savunucuları dün(28 Ocak) Makine Mühendisleri Odası’nda basın toplantısı düzenledi.
“Kısırkaya:Tecrit, zulüm ve rant” başlığıyla düzenlenen basın toplantısında Kuzey Ormanları Savunması’ndan Balaban Cerit, Yeryüzüne Özgürlük’ten Burak Özgüner, Mimarlar Odası’ndan Mücella Yapıcı ve İstanbul Barosu Hayvan Hakaları Komisyonu’ndan Avukat Hülya Yalçın, Kısırkaya’daki hukuksuzlukları ve hak ihlallerini anlattı.
Sinevizyonla başlayan basın toplantısı Burak Özgüner’in yaptığı basın açıklaması ile devam etti. İstanbul’un Sarıyer ilçesine bağlı Kısırkaya köyünde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, 72 hektarlık bir arazi üzerine “Kısırkaya Geçici Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Bahçeli Yaşam Alanı” adı altında, toplama kamplarından farksız bir hayvan tecrit merkezi inşa edildiğini ifade eden Özgüner, “Bu inşaat, binlerce hayvanın, yaşadığı yerden toplanarak merkezde alıkonması, bu canlıların doğalarına aykırı şekilde birlikte yaşamaya mecbur bırakılacağı anlamına gelmektedir” dedi.
“Kısa süre içinde bir hayvan soykırımı merkezine dönüşecek olan bu tesis, hayvanların yaşam haklarının yok edilmesinin yanında, imar mevzuatı, doğa ve kent suçları, arazilerin niteliklerinin hukuksuzca değiştirilmesi ve ranta açılması tartışmalarını da beraberinde getirmektedir” şeklinde tesis hakkında bilgi veren Özgüner, kamuoyuna neredeyse 5 yıldızlı otel konforunda sunulan tesisin, fiili olarak binlerce hayvanın hapsedilmesi sonucunu getireceğini dile getirdi.
Mart 2014’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’ın “bakımevi” hakkında konuşmasının yer aldığı program görüntülerini yayınlayarak devam eden basın açıklamasında İBB’nin 27 Ocak’ta yaptığı açıklamanın yalanlandı. Ardından Özgüner, “Kısırkaya’daki bu proje; kent, doğa ve yaşam haklarına karşı işlenen birçok suçu birleştirmiştir, bu bağlamda tüm yaşam savunucularının doğal mücadele alanıdır” diyerek 31 Ocak Cumartesi günü saat 12.00’de Kısırkaya’daki hayvan tecrit merkezi önünde yapılacak eyleme davet etti.
“Kısırkaya hayvan barınağı için uygun değildir”
Basın toplantısı Mücella Yapıcı’nın konuşması ile devam etti. Yapıcı, Kısırkaya ile birlikte hayvan haklarına saldırının yanı sıra İstanbul’un kuzeyinde ciddi rezerv kayıplarına da neden olacağını açıkladı. Bölgenin 1. dereceden sit alanı olduğuna dikkat çeken Yapıcı, ayrıca mera bölgesinden çıkarılan bölgede halkın tepkili olduğunu dile getirdi.
“Kısırkaya hayvan barınağı için uygun değildir” diyen Yapıcı, bölgenin yapısının hayvan barınağına uygun olmadığını, şu halinde hayvanları ölüme terk etmek anlamına geldiğini belirtti. Yapıcı, “Bu mücadele bu kentte yaşayan tüm canlılar içindir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Av. Hülya Yalçın ise, mecliste konuya ilişkin yaptıkları görüşmelerde hayvanseverliğe dair hiçbir şey göremediklerini aktararak “Ancak adalet için hayvanseverliğe de gerek yok” dedi. Hayvanların öldürüldüğü, tecavüze uğradığı, işkenceye maruz kaldığı mecliste gündeme getirildiğinde “Türkiye’yi kötülüyorsunuz” cevabını aldıklarını dile getiren Yalçın, meclisteki yasa önerilerinin uygulanabilir bir nitelik taşımadığını açıkladı.
Yalçın’ın ardından Balaban Cevit söz aldı. Cevit, belediyenin yaptığı açıklamanın kandırmaca olduğunu açıklayarak “Kısırkaya’daki proje hayvanlara yönelik bir tecrit projesi olmasının dışında bu alandaki hayvanların yaşam alanlarının ranta açılmasıdır” dedi.
Burak Özgüner ise, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne hayvan haklarına aykırı davrandıkları için yürütmenin durdurulması noktasında dava açtıklarını ancak bilirkişi bile dahil edilmeden “yürütmeyi durdurma” talebinin reddedildiğini ifade etti. Özgüner, Kısırkaya’nın hayvan haklarına karşı bir yer olduğunu belirtti.
Yapılan açıklamaların ardından basın toplantısı sona erdi.
